trabzon şubesi
rize il temsilciliği


tel/fax:0 464 213 32 95
e- posta : rize@mmo.org.tr

İŞ GÜVENLİĞİ YETKİLENDİRME EĞİTİMİ

İ<Ş GÜVENLİĞİ MÜHENDİS YETKİLENDİRME KURSU:Ülke ve toplum yararları doğrultusunda iş kazalarının engellenmesi, işçi sağlığının ve iş güvenliğinin korunmasına ilişkin teknik, idari ve hukuki yönden yapılması gerekenler ve iş güvenliği önlemlerine yönelik hizmetlerin gerçekleştirilmesinde ve denetlenmesinde görev alacak ulusal ve uluslar arası bilimsel çalışmaları ve yeni gelişmeleri takip eden, mesleki etik kurallarına uygun olarak çalışacak Oda üyesi mühendislerin bilgi birikimlerinin geliştirilmesinde katkıda bulunmak ve belgelendirilmelerini sağlamak üzere ÇAYKUR da çalışan 29 Makine Mühendisine 17-23 Kasım tarihleri arasında Eğitmen Bedri TEKİN - Makina Mühendisi (A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı) ve Ömer YÜCESOY  - Makina Mühendisi (İş Güvenliği Uzmanı) tarafından verildi.

Çay işletmeleri Genel Müdürlüğü fabrikalarında çalışan 31 mühendise 6-10 Temmuz 2009 tarihleri arasında  iş güvenliği eğitimi verildi. Eğitime katılanlara "Katılım Belgesi" verildi.

Resimleri Büyütmek için Üzerlerine tıklayınız !

İş Güvenliği ve Sağlığı Levhaları (Tam) İş Kanunu
Tüm MevzuatYeni İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Risk Grupları Listesi Tebliği
İş Güvenliği İkaz Levhaları-1 İş Güvenliği İkaz Levhaları-2

"Unutmayın işyerinin güvenliği, sizin güvenliğinizdir. "

İŞ GÜVELİĞİ KURULU OLUŞUMU VE GÖREVLERİ

Kurulun oluşumu

MADDE 6 – (1) Kurul aşağıda belirtilen kişilerden oluşur:

a) İşveren veya işveren vekili,

b) İş güvenliği uzmanı,

c) İşyeri hekimi,

ç) İnsan kaynakları, personel, sosyal işler veya idari ve mali işleri yürütmekle görevli bir kişi,

d) Bulunması halinde sivil savunma uzmanı,

e) Bulunması halinde formen, ustabaşı veya usta,

f) Çalışan temsilcisi, işyerinde birden çok çalışan temsilcisi olması halinde baş temsilci.

(2) Kurulun başkanı işveren veya işveren vekili, kurulun sekreteri ise iş güvenliği uzmanıdır. İş güvenliği uzmanının tam zamanlı çalışma zorunluluğu olmayan işyerlerinde ise kurul sekretaryası; insan kaynakları, personel, sosyal işler veya idari ve mali işleri yürütmekle görevli bir kişi tarafından yürütülür.

(3) Bu maddenin birinci fıkrasının (b), (c), (ç) ve (d) bentlerinde gösterilen üyeler işveren veya işveren vekili tarafından atanırlar.

(4) Birden fazla iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin bulunduğu işyerlerinde işveren tarafından görevlendirme yapılır. İş güvenliği uzmanının görevlendirilmesinde o işyerinin tehlike sınıfına uygun uzmanlar arasından birisi görevlendirilir.

(5) Bu maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen üye o işyerindeki formen, ustabaşı veya ustaların yarıdan fazlasının katılacağı toplantıda açık oyla seçilir. Seçimle belirlenememesi halinde işveren tarafından atanır.

(6) Bu maddenin birinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerinde sözü geçen kurul üyelerinin aynı usullerle yedekleri seçilir.

(7) 4 üncü maddenin ikinci fıkrasının (ç) bendine göre kurulacak kurullarda üyeler ve kurul sekreteri asıl işveren ve alt işveren tarafından ortak kararla atanır.


GÖREVLERİ

- İş Sağlığı Ve Güvenliği İç Yönetmelik Taslağı Hazırlamak,
- İşverenin Veya Vekilinin Onayına Sunmak,
- İç Yönetmeliğin Uygulanmasını İzlemek,
- İzleme Sonuçlarını Rapor Haline Getirip Alınması  Gereken Tedbirleri  Belirlemek Ve Kurul Gündemine  Almak,
-İş Sağlığı Ve Güvenliği Konularında İşyerinde  Çalışanlara Yol Göstermek,

İşyerinde iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tehlikeleri ve önlemleri değerlendirmek, tedbirleri belirlemek, işveren veya işveren vekiline bildirimde bulunmak,


İşyerinde meydana gelen her iş kazası ve tehlikeli vaka veya meslek hastalığında yahut iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir tehlike halinde gerekli araştırma ve incelemeyi yapmak, alınması gereken tedbirleri bir raporla tespit ederek işveren veya işveren vekiline vermek,


İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği eğitim ve öğretimini planlamak, bu konu ve kurallarla ilgili programları hazırlamak, işveren veya işveren vekilinin onayına sunmak ve bu programların uygulanmasını izlemek,


Tesislerde yapılacak bakım ve onarım çalışmalarında gerekli güvenlik tedbirlerini planlamak ve bu tedbirlerin uygulamalarını kontrol etmek,

İşyerinde yangınla, doğal afetlerle, sabotaj ve benzeri ile ilgili tedbirlerin yeterliliğini ve ekiplerin çalışmalarını izlemek,


İşyerinin sağlık ve güvenlik durumuyla ilgili yıllık bir rapor hazırlamak, o yılki çalışmaları değerlendirmek, elde edilen tecrübeye göre ertesi yılın çalışma programında yer alacak hususları ve gündemi tespit etmek, işverene teklifte bulunmak, planlanan gündemin yürütülmesini sağlamak ve uygulanmasını değerlendirmek,


4857 sayılı İş Kanununun 83 üncü maddesinde belirtilen taleplerin vukuunda acilen toplanmak ve karar vermek.
RİSK DEĞERLENDİRME
  • Nedir ?
  • Neden Önemlidir ?
  • Nerelerde Yapılma Zorunluluğu Vardır ?
  • Tehlike ve Risk ayrı Şeyler midir ?
  • Tehlike Kaynakları Nasıl Belirlenir ?
  • İşyeri Risk Haritası Nasıl Çıkartılır ?
  • Risk Değerlendirme Kimlerle Yapılmalıdır ?
  • Risk Değerlendirme Adımları Nelerdir ?
  • Kabul Edilebilir ve Kabul Edilemez Risk Ne Demektir ?
  • Riskler Kontrol Altına Alınabilir mi ?
  • Riskler Nasıl Yönetilir ?
  Haziran 2003 tarihinse ise 4857 sayılı yeni İş Kanunu yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Avrupa Birliği uyum sürecine hazırlık amaçları da dikkate alınarak hazırlanan yeni iş kanunuyla bir takım yenilikler getirilmiş ve yeni bir anlayış kazandırılmıştır. Bu anlamda yayımlanan yönetmeliklerden en önemlisi kuşkusuz İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğidir.
  Daha önce adı dillendirilmeyen Risk ve Risk Değerlendirmesi terimlerine bir çok yönetmelikte yer verilmiştir. İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinde ise 26 kez tekrarlanan Risk ve Risk Değerlendirmesi'nin ne denli önemli olduğu ortadadır.     Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği anlayışının temelini teşkil eden, risk değerlendirmesi ile birlikte bir çok yeni tanımla karşılaşıyoruz.  Risk değerlendirmesi: İşyerlerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin, işçilere, işyerine ve çevresine verebileceği zararların ve bunlara karşı alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla yapılması gerekli çalışmaları ifade eder.   Tehlike: Çalışma ortam ve şartlarında mevcut olan yada dışarıdan gelebilecek kapsamı belirlenmemiş, maruz kalacak çalışanlara, işyerine ve çevreye; Bir zarar, hasar veya yaralanma oluşturabilme potansiyeli bulunan kaynak durum,   Risk: Tehlikeli durumun meydana gelme ihtimali ile gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkaracağı zarar, hasar veya yaralanmanın şiddetinin bileşkesi,   Kabul edilebilir risk: Kanuni zorluklar ile işletmenin kendi "İş Sağlığı ve Güvenliği Politikası" dikkate alındığında, kabul edebilecek düzeye indirilmiş risk,

Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği anlayışının en belirgin özellikleri: - Risk Değerlendirmesi - Çalışanların Katılımı - Uzman Katkısı Sağlanması - Çalışanların Bilgilendirilmesi - Çalışanların Eğitimi - Koruma Önleme Anlayışı - Acil Durum Hazırlığı
    Çalışan sayısı ne olursa olsun İşyerlerinin risk haritasını belirtilen metodları kullanarak çıkarmaları gerekmektedir. Böylece; İş yerindeki mevcut risklerin neler olduğu, - Nerelerden kaynaklandığı, - Kimleri etkilediği, - Kabul edilir olup olmadığı belirlenecek ve önleme faaliyetleri  planlanacaktır.

İş hayatında riskler ;

  • İş yerlerinde yapılan işlerden,
  • Yürütülen operasyon ve çeşitli proseslerden,
  • Kullanılan maddelerden,
  • Her türlü makine ve donanımlardan,
  • İş yeri veya çevresinde bulunan kişilerden,
  • İş yerinde oluşturulan organizasyonlardan,
  • Çevre koşullarından,
  • Çeşitli unsurların birbirleri ile etkileşmesinden kaynaklanır.

Risk değerlendirmesi çalışmalarının işverenler açısından faydaları ;

  • Tehlike ve riskleri önceden görebilme,
  • Uluslar arası saygınlık ve geçerlilik,
  • Proaktif yaklaşımla acil durumlar için her an hazırlıklı olma,
  • İstenmeyen durumların önlenmesi ile kayıpların maddi ve manevi olarak azaltılması,
  • Sorumlulukların ve görevlerin belirlenmesi ve paylaşımı,
  • Güvenli teknoloji seçimi ile güvenli çalışma ortamı temini.

 Risk kaynaklarının gruplandırılması: İşyeri risk kaynakları aşağıda belirtilen başlıklar altında gruplandırılabilir.

  1. Yapılan işler yada yürütülen faaliyetlere göre;
  2. Süreçlere göre;
  3. Kullanılan maddelere göre;
  4. İş ekipmanlarına göre;
  5. Çalışanlara göre;
  6. Organizasyonlara göre;
  7. İş çevresine göre;
  İşyerlerinde risk değerlendirme çalışmaları;
- İşe başlama aşamasında,
- İşyerinde bir değişiklik olması durumunda,
- İş kazası, meslek hastalığı veya bir olay sonrasında,
- Düzenli aralıklarla yapılmalıdır.

  Kimler tarafından yapılabilir: Risk değerlendirme faaliyetleri,
- Birey tarafından veya
- Ekip (takım) halinde yapılabilmektedir. Ancak orta ve büyük işyerleri için takım halinde yapılmasını savunuyoruz.

  Takım Çalışmasının Faydaları; Ekip halinde gerçekleştirilen risk değerlendirme faaliyetleri aşağıdaki faydaları sağlar.
- Sinerji yaratır.
- Gerekli bilgi çalışanlar tarafından temin edilebilir.
- Sonuçta herkesin payı vardır.
- Katılanlara takım ruhu kazandırır.
- Sonuçlara yöneticilerle beraber çalışanlarda sahip çıkar.

  Risk Değerlendirmesi Yapmanın Faydaları: Risk Değerlendirmesi faaliyetleri işverene aşağıdaki konularda fayda sağlar.
-  Tehlikelerin tanınması,
-  Risklerin önceden belirlenmesi,
-  Çalışanlar için güvenli ortam tesisi,
-  Kazaların önlenmesi ile kayıpların azaltılması,
-  Kalite ve Verim artışı sağlanması,
-  Uluslar arası saygınlık,
-  Proaktif yaklaşım uygulama ve acil durumlara hazır olma,
-  Sorumlulukların belirlenmesi ve görev paylaşımı.

  Risk Değerlendirme Adımları:

Bu matriste ihtimal ve ciddiyet oranları 5 puan üzerinden hesaplanır.
  8-12 puan aralığındaki riskler dikkate değer risklerdir. Bunlarla ilgili olarak iyileştirme faaliyetleri planlanmalıdır.

  • 15-20 puan arası çıkan riskler ciddi riskler olup öncelikle iyileştirilmelidir.
  • 25 puan çıkan riskler ise kabul edilemeyen riskler olup, bunlarla ilgili acil iyileştirme faaliyetleri gerçekleştirilmeden çalışmaya devam edilmemelidir.
Bu matrise göre tüm riskler 6 veya daha düşük risk puanı seviyesine çekilmelidir.  

İŞ GÜVENLİĞİ MÜHENDİSLİĞİ

 

İnşaat sektörü gerek toplam yatırımlar ve ulusal gelir içindeki sayısal payı gerekse yatırılan işgücü olanaklarının boyutu itibarıyla ekonomimizin en canlı ve en önemli sektörlerinden biridir. Her yıl inşaat sektöründe çalışanların bir kısmı, iş kazaları sonucunda ölüm ya da daimi iş görmezlikle işini sürdürememektedir. Özellikle ölümle sonuçlanan kaza sayısının çokluğu ve her iş gününde 3-4 kişinin iş kazasının sonucu kaybedilmesi bu alanda iş güvenliği çalışmasının yapılmasını zorunlu kılmaktadır. İnşaat sektöründe meydana gelen iş kazalarının bir önemli özelliği de ölümle sonuçlanan kaza sayısının çokluğudur. Türkiye'de tüm iş kazalarının %17.2 'si sürekli iş göremezlikle sonuçlanmıştır. İnşaat sektöründe sürekli iş görmezlikle sonuçlanan kazalar %18.3 iken ölümle sonuçlanan iş kazalarında bu oran %38.7'ye çıkmıştır. Türkiyedeki tüm iş kazalarının %0.7'si ölümle sonuçlanırken, inşaat sektöründeki iş kazalarının %1.5'i ölümle sonuçlanmaktadır .İş kazası ve meslek hastalığının işyerine ve ulusal ekonomiye yüklediği işgücü kaybı, üretim kaybı gibi maliyetlerinin yanında ayrıca bir çok yan maliyetten söz edilebilir. Bu yüzden işçi sağlığı ve iş güvenliği konusuna özelikle önem verilmeli, diğer ülkelerdeki standartların yakalanabilmesi için kanun ve tüzüklerde gerekli revizyonların biran önce yapılması gerekir.

 

İŞ GÜVENLİĞİ KAVRAMI

    Dünyada ve ülkemizde sanayileşme ve teknolojik gelişmelere paralel olarak özellikle   işyerlerinde    çalışan kişilerin güvenliği ile ilgili birtakım ortak sorunlar gündeme getirilmiştir. Gelişen teknolojiyle çalışanlar yeni risk ve tehlikelerle karşı karşıya kalmışlardır. Başlangıçta fazla önemsenmeyen bu sorunlar; işletmelerin çalışmasını tehlikeye sokup, iş verimini etkilemesi sonucu sağlık ve güvenlikle ilgili tedbirlerin alınmasını gündeme getirmiştir. Her geçen gün iş kazalarıyla maddi ve manevi kayıpların büyük boyutlara ulaşması konunun önemini daha da arttırmaktadır. Bu bağlamda amaç, yalnız çalışanları tehlikeden korumak degil, daha iyi bir iş ortamında uzun süre çalışmalarını sürdürmelerini sağlamaktır.İş kazalarını ve bunların neden olduğu kayıpları, en aza indirmek amacıyla bilimsel araştırmalara dayalı, güvenlik önlemelerinin saptanması ve uygulanması doğrultusundaki çalışmalar yıllardan beri süre gelmektedir. Genel anlamda iş güvenliği kavramı, çalışanların, işletmenin ve üretimin, her türlü tehlike ve zararlardan korunmasını içermekle birlikte literatürde birçok kez, sadece çalışanların korunmasına yöneliktir. Bu konuda alınması gereken önlemlerden önce iş güvenliği terimini incelemek gerekir.

  “İş yerinde çalışma koşullarının meydana getirdiği, çalışanlara, makina ve tesislere veya üretime yönelik tehlike, zarar ve aksaklıkların araştırılması ve önlenmesi bakımından yapılan planlı ve metodlu çalışmaların tümüne “İş Güvenliği ” denir.

  “ İş yerinde, çalışma koşullarının meydana getirdiği, çalışanlara yönelik tehlikelerin araştırılması ve önlenmesi amacı ile yapılan yöntemli çalışmaların tümüne iş güvenliği denir. İş güvenliği, gelişi güzel alınmış önlemler dizisi olmayıp, bilimsel esaslara dayalı, planları ve programları içerir.”

  Bu konuyla ilgili bir başka tanımsa şu şekildedir:

“ İş yerlerinde işin yürütülmesi ile ilgili olarak oluşan tehlikelerden, sağlığa zarar verebilecek koşullardan korunmak amacıyla e daha iyi bir iş ortamı yaratmak için yapılan sistemli ve bilimsel çalışmalara “İş Güvenliği” denir.”

Buna göre iş güvenliği; teknik bir bilim olup temel amacı insanı korumaktır. Bunun yanında iş yerinde mevcut bina, makina, hammadde ve tesisatın korunması zarar görmesininin önlenmesi de iş güvenliğinin kapsamındadır.İş güvenliğinin temel unsuru insan olduğundan, her işyerinde ve her sanayi kolunda farklı farklı önlemler almak suretiyle uygulanmalıdır..Bu nedenle iş güvenliği çok yönlü bir çalışmayı gerektirir.Çalışmalar sırasında Tıp, Hukuk, Ekonomi, Psikoloji, Sosyal Bilim Dalları, Ergonomi ve Mühendisliğin birçok koluyla İstatistik, Fizik, Kimya ve Matematik gibi bilim dallarından yararlanılır.

İş güvenliği kapsamındaki iş kazası ise olaylar zincirinde beklenmedik ve hatalı bir davranış veya teknik bir arıza nedeniyle meydana gelen, sonucunda her zaman bir sakatlanma, ölüm veya tahrip görülmese bile belirli bir faaliyetin tamamlanmasını engelleyen bir olaydır. .İş kazaları, kazaya uğrayan kişinin sosyal, psikolojik ve ekonomik özellikleri ile birlikte değerlendirilmeli ve aile yaşamının insan ilişkilerinin ve geleneklerin de bu kazaları etkilediği gerçeği gözönünde bulundurulmalıdır.Bu da iş kazalarını neden olduğu maddi ve manevi problemleri oldukça önemli bir boyuta taşımıştır. Dünyada her üç dakikada bir çalışan iş kazası veya meslek hastalığı sonucunda ölmektedir.Ülkemizde ise SSK verilerine göre 1999 yılı istatistiklerinde toplam 77995, 2000 yılı istatistiklerindeyse 74847 kaza meydana gelmiştir. 1999 yılında 1165 kişi iş kazasından, 168 kişi ise meslek hastalığından ölmüştür.2000 yılında ise bu sayı iş kazalarında 731’e meslek hastalıklarında da  6 ya gerilemiştir fakat konuyla bağlantılı bilnmeyen nedenlerle ölen kişi sayısı da 436’dır. İş kazaları ve meslek hastalıkları vakalarında bir önceki yıla göre % 15 azalma görülürken, ölüm vakalarında % 6 artma olduğu görülmektedir. 1997 ILO  “iş kazası insidans hızı” verilerine göre Türkiye (0.29), Kore (0.33) ve Hindistan (0.34) gibi ülkelerle benzerlik göstermekte, özellikle Avrupa Birliği ülkelerine göre olumsuz bir tablo sergilemektedir.

  Ülkemizde iş güvenliği kavramı çoğu zaman sosyal güvenlik kavramıyla karıştırılmaktadır, halbuki iş güvenliği tanımı genel anlamda, yalnızca çalışanların değil tüm işletmenin ve üretimin de güvenliği düşünülerek üç ayrı alandaki çalışmaların birşemi olarak kabul edilmektedir. Bu üç unsur henüz yeteri kadar uygulanmasa da, çalışana yönelik iş güvenliğinin temelini oluşturur.

 

1.     İş Güvenliği (Arbeitssicherheit) : İşin devamlı ve çalışanlara zararlı olmamasıdır.

2.     İşletme Güvenliği (Betriebssicherheit) : İşyerinin çalışma şartlarına uygun şekilde düzenlenmiş, yapılan işe göre gerekli güvenlik önlemlerinin alınmış olması halidir.

3.     Üretim Güvenliği (Produktionsichherheit) : İş yerinde üretilen maddelerin satışının devamlı olması, ürünün de çalışana ve topluma zarar vermeyecek şekilde muhafaza edilmesidir.

Yukarıdakilerden anlaşılacağı gibi bir işletme, ancak bu üç çeşit güvenliğin  birlikte mevcut olması halinde başarılı olabilir ve çalışanların güvenliği deancak o zaman tam olarak sağlanır.Çalışma alanı ise fabrikalar, atölyeler, madenler, inşaatlar yani üretim faaliyeti bulunan tüm iş kollarını kapsar, her iş kolunda bazı farklılıklar gösterir.

 İŞ GÜVENLİĞİ ÇALIŞMALARININ AMACI

İş güvenliğinin ilk amacı yaşamımızı tehdit eden kaza ve hastalık gibi tehlikelerden tüm insanları korumak, zarar verici olayları en alt düzeye indirmek ve insanların yaşamlarında daha güvenli ve mutlu olmalarını gerçekleştirmektir. Her insanın çalışma koşulları, rahat ve tehlikesiz bir iş düzeni tüm hayatını bedensel ve ruhsal sağlığını etkiler. Bu durumda iş güvenliğinin sağlanması mutlu bir toplum için temel koşullardan biridir. Bu sosyal amacın yanı sıra, iş güvenliğinin sağlanması maddi kayıpları azaltacağından da hiç küçümsenmemesi gerekir. Manevi kayıpların yanında milli servet kaybının da bilincine varılmıştır. Daha önceki sayfalarda bahsedildiği gibi iş güvenliği konusunda yapılması gereken çalışmalar üç yaklaşımla ele  alınmaldır.Bunlar:

1.    İş Güvenliği : İşin devamlı ve çalışanlara zararlı olmamasıdır. İş güvenliğinin ana amacı çalışanları işyerinin olumsuz etkilerinden korumak, rahat ve güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlamak, başka bir ifadeyle çalışanları iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı koruyarak ruh ve beden bütünlüklerini sağlamaktır.Avrupa Birliği iş sağlığı  (OSHA) departmanı tarafından üye ülkelerdeki çalışma sağlığı profilini yansıtmayı amaçlayan pilot bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada örneklem grubu üzerinde çalışma ortamından kaynaklanan maruziyetler konusunda görüşmeler yapılmış ve örnek  bir profil çıkarılmıştır. Buna göre çalışanların maruziyet ifade ettikleri indikatörler şunlardır:Gürültü % 28, Vibrasyon % 24,  yüksek sıcaklık  % 20, % 23 düşük sıcaklık, % 34 ağır kaldırma, % 58 tekrarlayan hareketler, % 45 postür bozuklukları, % 14 kimyasallar, % 54  yüksek hızlı - stresli çalışma, % 67 zorlayıcı – buyruğa dayalı iş ortamı, % 4 fiziksel şiddet, % 45 monoton iş ortamı.

2.    Üretim Güvenliğini Sağlamak : Bir iş yerinde üretim güvenliğinin sağlanması, veriminde artmasını sağlayacağından özellikle ekonomik açıdan önemlidir. İş yerinde çalışan işçilerin korunmasıyla meslek hastalıkları ve iş kazaları sonucu ortaya çıkan iş gücü ve iş günü kayıpları azalacak, üretim korunacak dolaysıyla da şi veriminde artma olacaktır.

3.    İşletme Güvenliğini Sağlamak : İş yerinde alınacak tedbirlerle, iş kazalarından veya güvensiz çalışma ortamından dolayı ortaya çıkabilecek makina arızaları , patlama, yangın gibi olaylar ortadan kaldıralacağından işletme güvenliği sağlanmış olur. Herhangi bir iş yerinde çeşitli amaçlarla kullanılan bir makinanın bakımı, testleri zamanında ve gerektiği gibi yapılmayıp işyerinde güvenli bir şekilde muhafaza edilmediği takdirde, bu makinanın yol açabileceği kaza öncelikle o işyerinde çalışanların hayatını tehlikeye sokacaktır. İşyerinde patlama ile meydana gelecek hasar ve yangın da işletmeyi büyük bir zarara sokacaktır. İşyerinin tekrar çalışabilecek duruma gelmesi için geçen süre içinde ise üretim kısmen veya tamamen duracaktır. Bu durum ise iş verimliliği büyük oranda olumsuz bir şekilde etkileyecektir.

 

İŞ GÜVENLİĞİ ÇALIŞMALARINDA PLANLAMA

 

İnşaat şirketlerinin ortak politikası, tüm şirket faaliyetlerininde , personelin ve diğer çalışanların sağlık ve emniyetlerini korumak, maddi varlıkların zarar görmesini önlemek, şirketin mal ve bilgilerini korumak gibi etkinlikler faaliyet alanı içerisindedir. İnşaat şirketleri emniyetli bir ortamı yaratmak için iş sırasında meydana gelebilecek yaralanmaları önlemek  ve çevreyi korumak konusunda aktif çaba harcamalıdır. Doğrudan denetimleri altında çalışan taşeronlardan, inşaat şirketleri sağlık- emniyet-çevre koruması konularındaki standartlarına tam anlamıyla uyan standartları benimsemelerini ve uygulamalarını istemelidirler. Donanım, hizmet, v.b satın aldıkları kuruluşların da aynı tutumu uygulamaları gerekir.Personelin, taşeronların ve inşaat şirketi grubuna  bağlı şirketlerin, gerek kendilerine, gerekse halka ya da çevreye gelebilecek zararların bilincinde olmaları sağlanmalıdır. Çalışma sırasında çevrede emniyet ve sağlığı koruyucu pratik ve ekonomik önlemlerin geliştirilimesi amacıyla devlet kuruluşları, iş ve çalışma örgütleri, akademik ve mesleki kuruluşlarla işbirliğine gidilmelidir.

     İş Güvenliği Programının Hazırlanması:Planlama; inşaat işlerinde çok önemlidir.İşletme açısından planlama istenilen sonuca ulaşmak için önceden yapılması gereken işlerin kararlaştırılması sürecidir.İnşaatta plansız çalışmalar sürekli tesadüfi değişmelere bağlı kalma sorununu yaratır.Belli bir plan olmadan inşaat sürecinin denetlemesi yapılamaz. İş güvenliği ile ilgili yapılan çalışmalar aşağıdaki gibidir:                                                                                                         

İnşaat yerinin düzenlenmesi, özellikle şantiye binalarının, kule vinçlerinin ve ağır makinaların yerleştirme durumları, elektrik, su tesisatları, giriş ve çıkış noktaları ve yol düzenlemeleri, park yerleri, malzeme  depoları ve işçilerin yatma ve kafeterya binalarına ilişkin konularda iş güvenliği göz önüne alınarak en uygun düzenlemeler yapılır.Güvenlik kontrolleri için bütün ışıkları, çitleri, koruyucuları, uyarı işaretlerini ve gözetimin özel ve kamunun güvenliği ve rahatı için sağlamak ve bakımını yapmasını öngörülür. Şantiye içinde  güvenlik sınırları çok iyi işaretli olmalıdır.bariyerlerin, konilerin ve uyarı işaretlerinin kullanılması her ne kadar gerekliyse de yeterli değildir, fiziksel bariyerler de oluşturulmalıdır.Şantiyelerde kullanılan mekanik araç ve gereçlerin yeterli şekilde kontrol edilmemesi, araç ve gereçlerin olması gereken koşullarda olmaması yani bozuk veya kırık olması ya da olmaması gereken yerde bırakılmış bir alet kazaya sebep olmaktadır. Güvenli olmayan bir bina planı ve yapı basınçlı hava borularının çok zayıf olması, zararlı atmosfer, havada toksik maddelerin oldukça yoğun olması, havalandırmanın yeterli derecede çalışmaması, elemanları koruyucu alet ve araçların olmaması veya çok yetersiz durumda bulunması kaza risklerini arttırır. Ayrıca çalışan kişilerin giriş muayenelerinin ve periyodik tıbbi kontrollerinin yapılası da son derece önemlidir.

     Makina, araç ve gereçlerin planlanması: İnşaatta en uygun makinaların seçimi ve bunların uyum içinde olması önemlidir. Makinaların nerede, ne zaman ve ne kadar süreyle gerektiği ayrıntılı olarak belirtilmeli ve kesin iş programları hazırlanmalıdır.Ayrıca bu makinalar, donatım ile diğer araçlar alınan önlemlerle korunmalıdır.İnşaat sektöründe makine araç ve gereçlerin planlanmasında pazar durumu, fiyat eğilimleri, satıcı ve üreticilerle ilişkiler, teslim alma koşulları, stok politikası gibi konular önemli olmaktadır.Malzeme planlamasında özellikle stok planlaması önemlidir.Planlarda, gerekecek malzemelerin cinsi, toplam miktarları, parti teslim alma tarihleri, minimum olarak elde tutulacak olan miktarlar özellikle belirlenmiş olmalıdır.

     Koruyucu malzemenin planlanması: Her işveren, işçisine yaptığı işe uygun kişsel koruyucu malzeme vermekle yükümlüdür.Ancak bu koruyucular amaca hizmet edecek, yani yapılan işe uygun özellikte olmalıdır. Kişisel koruyucu malzemenin işçiler tarafından kullanılıp kullanılmadığı, kullanılanların ise işin niteliğine uygun olup olmadığı devlet tarafından denetlenmekte, dolaysıyla devlet adına iş güvenliği müfettişlerince hangi işte hani nitelikte ve özellikte koruyucuların kullanılması gerektiği konusunda öneride de bulunmamaktadır. Çünkü ilgili tüzüklerde kişisel koruyucu malzemelerin ayrıntılı olarak nitelikleri ve özellikleri bulunmadığından sadece uygun koruyucular verilecektir denmektedir.İşveren işgördürdüğü kişilere zamanında yeterli ve uygun malzemem sağlamak zorundadır.İşveren maksada uygun koruyucuyu temin etmek ve eskidiğinde yenilemek zorundadır.Kişisel koruyucunun kullanılmasının cezai hükümleri uygulanmakta olup bunun belgelendirilmesi ve kullanılmasıyla yükümlüdür.

     İşgücü planlaması: İşgücü planlaması yapılmadan önce kesin olarak iş akışının bilinmesi gerekir. Bu akışa göre sırasıyla gerekli usta, yardımcı işçi sayısı ve çalışma süreleri belirlenir.İşçiler işçilik sınırlarına göre ayrılır ve ekip çalışmaları düzenlenir. Mevcut işçi sayısı ve gereken işçi sayısı belirlendikten sonra eğer gerekiyorsa yeni işçi sağlama yoluna gidilir. Her işle ilgili olarak ustabaşı ve nezaretçiler belirlenir. İş güvenliği planlaması için özet olarak iş çeşitleri, işlerin başlama ve bitiş tarihleri, her iş için gereken nitelikli ve niteliksiz işgören sayısı, her gün işlerin gerektirdiği toplm işçilik değerlerine  (sayısal ve niteliklerine göre) gereksinim duyulur. Kayıtlar işçiler tarafından tutulmalı ustabaşı ya da şantiye şefleri tarafından kontrol edilmelidir. Ayrıca yapılan işler ustabaşı ya da mühendisler tarafından ölçülmeli, prim uygulaması varsa işçi performansları hesaplanmalıdır.

 

İŞ GÜVENLİĞİ MÜHENDİSLİĞİ

Türkiye’de iş güvenliği mühendisliği kavramı henüz yeterince gelmemiştir. Bu nedenle iş güvenliği mühendisliği kavramının tanımı yapılırken yurt dışı kaynaklar esas alınmaktadır. İş güvenliği mühendisleri iş güvenliği ile ilgili ekibin bir bölümünü oluşturur. Bu ekibin önemli görevleri:

-  İş kazalarından korunmak ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli çalışmaları yapmak

-  Etkin bir ilk yardım sağlamak

-  Kazaya uğrayanların tedavilerini yapmak, iş ve meslek edinmeleri için gerekli olanakları sağlamak

-  Yaralanların kendilerine, ölenlerin geride kalanlara gerekli parasal yardımın yapılmasını sağlamaktır.

İşveren yazılı sözleşme yapmak suretiyle güvenlik mühendisleri veya iş güvenliği ile ilgili diğer işgücünü görevlendirmelidir.

İş güvenliği mühendisi olabilmek için bazı artların sağlanması gerekmektedir. Bunlar:

·         Mühendis ünvanını almaya hak kazanmış olmak

·         Bunun üzerine mühendis olarak en az iki yıl pratik olarak görevde bulunmak

·         Bu konuda yeterliliği kabul edilen bir kuruluşun eğitim programını başarıyla tamamlamak gerekmektedir.

İşveren;

a)    İşletme cinsi ve dolaysıyle çalışanlara bağlı olan kaza ve sağlık tehlikeleri

b)    Aktif ve toplam çalışanlar

c)    İşletme organizasyonundaki iş korumaları ve kazaların önlenmesinden sorumlu personelin söz konusu olduğu durumlarda

yazılı sözleşme yapmak suretiyle iş güvenliği mühendislerini görevlendirmeli ve bu görevlerini yerine getirmelerini sağlamalıdır. Gerekli ise, yardımcı personel, odalar,aletler ve ihtiyaç duyacakları diğer maddeler sağlanmalıdır.İşveren görevlerini yerine getirebilmeleri için o işletmenin gerektirdiği şekilde yetiştirilmelerini sağlamalıdır. 

İş güvenliği mühendisi, işverene,iş güvenliği ve kazaların önlenmesi ile ilgili bütün konularda ve işin insancıl koşullaraltında yapılmasında yardımcı olmalıdır.Ayrıca,

1.     İşveren ve iş güvenliği ve kazaların önlenmesinden sorumlu personele her türlü tavsiyede bulunmalıdır.Özellikle:

a)     İşletme tesisleri ve sosyal ve sııhi yapıların planlanması, kurulması ve bakımında

b)    Teknik malzemenin tedarik edilmesinde, iş metodları ve ham maddelerin dağıtımında

c)     Vücut temizlemem maddelerinin seçilmesi ve denenmesinde

d)     İşyerinin, iş sürecinin ve işyeri çevresinin kurulması ve diğer ergonomi konularında

2.     Üretim yerlerinin, teknik malzemenin( işletmeye alınmadan) ve iş metodlarının (uygulanmadan önce) teknik güvenirliğini kontrol etmelidir

3.     İş güvenliği ve kazaları önleme metodlarının uygulanışını ncelemek ve bununla bağlantılı olarak,

a)     Çalışma yerlerini düzgün aralıklarla muayene maksadıyla dolaşmalı, saptadığı eksiklikleri işveren ya da sorumlu personele bildirmeli, eksikliklerin giderilmesi için çözümler üretmeli ve bu çözümlerin uygulanmasında etkili olmalıdır.

b)      Vücut temizleme maddelerinin kullanımında dikkat edilmesini sağlamalıdır.

c)      İşten kaynaklanan hastalıkların, sebeplerini incelemeli, inceleme sonuçlarını derlemeli ve değerlendirmeli , işverene bunlardan korunmanın yollarını göstermelidir.

4.     İşletmede çalışan herkesi, iş güvenliği ve kazaların önlenmesi ile ilgili yaptırımlar hakkında bilgilendirmeli, özellikle çalışırken maruz kaldıkları kaza ve sıhhi tehlikleri ve bunlardan nasıl korunacaklarını göstermeli, ilk yardım yapacakları ve yardımcı tıbbi personeli oluşturmalıdır.

    İş Güvenliği Mühendis Yetki Belgesi almak için mühendisler kayıtlı oldukları odalara başvurabilirler. Mühendis yetki belgelerinin geçerlilik süresi her yıl onaylanmak kaydıyla alındığı tarihten itibaren 5 yıldır. Belgelerin yıllık onaylarında, belgenin geçerliliğini sürdürebilmesi için belge sahibi İş Güvenliği Belgelendirme Kurulu tarafından belirlenen meslek içi eğitimleri tamamlamak zorundadır. Gerekli meslek içi eğitimi tamamlayamayan belge sahibinin belgesi yukarıda tanımlanan koşulu sağlayıncaya kadar geçerliliğini yitirir. İş Güvenliği Mühendis Yetki Belgesi almak için mühendisler şu konularda eğitim almalıdırlar: İş Güvenliği Tanımı, Temel Kavramlar Ve Önemi,İş Güvenliğinde Yasal Mevzuat, Uluslararası Sözleşmeler,İş Kazaları, Meslek Hastalıkları ve İlk Yardım, İş Hijyeni, Koruyucular ve Kullanımı, Güvenlikli bir işyeri ortamı,İş Güvenliği Yönetim Sistemi


TÜRKİYE’DE İŞ GÜVENLİĞİ MÜHENDİSLİĞİ VE İŞ GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ İŞ GÜCÜ

Ülkemizde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın öncülüğünde, Bakanlar Kurulunca hazırlanan tüzüklerde , iş güvenliğini doğrudan ve dolaylı olarak ilgilendiren maddeler bulunmaktadır.İş güvenliği konusunda, işverenin sorumluluğunu belirten önemli yasa ve tüzük maddeleri şunlardır:

İş Kanunu madde73: Her işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu hususta şartları, araçları noksansız bulundurmakla yükümlüdür.İşçiler de, bu yoldaki usullere ve şartlara uymak zorundadır.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü madde 2: İşverenler, işyerinde, işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak zorundadırlar.

Yapı İşlerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü

Madde 3: her işveren, yapı işlerinde, işçilerin sağlığını sağlamak için bu tüzükte belirtilen koşulları yerine getirmekle ve gerekli araç gereçleri eksiksiz bulundurmakla yükümlüdür.İşçiler de bu yoldaki usul ve koşullara uymak zorundadırlar.

Madde 4: Her işveren, yapı işlerini fenni yeterliliği bulunan kişilerin, teknik gözetimi ve sorumluluğu altınbda yürütecektir.

Ayrıca işveren işyerinde iş güvenliğini sağlamak amayla “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kurulları” oluşturmakla yükümlüdür.Bu kurullar işveren veya vekili, işyeri güvenlik şefi, sosyal işler danışmanı, varsa sivil savunma uzmanı, işyerinde görevli formen, ustabaı veya usta, sendika temsilcilerinden oluşur. Bu kurulun görevi:

·         O işyerinde, işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin tedbirleri tespit etmek ve buna ilişkin iç yönetmelik hazırlayarak, işverene imzalatmak

·         İş yerlerinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda her türlü  önlemi alabilmek için işverene teklifte bulunmak

·         İş kazası ve meslek hastalığı ile ilgili bir tehlikede, gerekli araştırma, inceleme ve soruşturmayı yapmak, alınması gereken tedbirleri rapor etmek,

·         İş yerinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği eğitimi ve öğretimi sağlamak

·         İşçi sağlığı ve iş güvenliği konularında yayınlar yapmak, konferanslar verdirmek

·         İş yerlerinin periyodik sağlık, muayene ve kontrollerinin yapılıp yapılmadığını denetlemek

·         İş yerlerinde yangın ile ilgili tedbirlerin yeterliliğini, ekiplerin çalışmalarını izlemek ve buna ilişkin işverene teklifte bulunmak

·         Sağlık ve güvenlik konusu ile ilgili rapor hazırlamak ve bunu baz alarak sonraki yılın programını yapmaktır.

  İnşaat sektöründeki uygulamalarda şantiye şefi olarak tanımlanan eleman, işveren tarafından görevlendirilen, işverenin şantiyedeki temsilcisi ve bazen yasal vekili olan, şantiye yönetiminden, yapılan uygulamalardan ve buarada iş güvenliğinin sağlanmasından birinci derecede sorumlu ve yetkili kişi konumundadır. Ancak, yasalar ve iş güvenliği mevzuatında  “şantie şefi” kavramıyla ilgili açıklamalara, şantiye şeflerinin görev, sorumluluk ve yetkileriyle ilgili herhangi bir düzenlemeye rastlanmamaktadır.

  Fenni mesuulerin görev ve sorumlulukları İmar Kanunu’nun 28. Maddesinde açıklanmıştır.Bu maddede, yapının fenni mesuliyetini üzerine alan meslek mensuplarının, yapıyı ruhsat ve eklerine uygun olarak yaptırmaya, ruhsat ve eklerine aykırı yapılması halinde durumu üç iş günü içinde ruhsatı veren belediyeye veya valiliklere bildirmek zorundadır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusu ise fenni mesuliyet kavramı dışında bir konudur.Sonuçta teknik uygulama sorumlusu projeyi, iş güvenliği kurallarına uygun yönetmelidi.Fakat, işçi sağlığı ve iş güvenliği ayrı bir uzmanlık konusu olduğundan teknik uygulama sorumlusunu kapsamaz.

  İşyerinde çalışan ustabaşı, teknisyen, formen ve mühendisler, iş güvenliği ile ilgili sorumlu tutulmadan önce, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili eğitim programları uygulanmalı ve işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarına uymanın gerekliliği ve yararları konusunda ikna edilmelidirler. İş güvenliğinde eğitim son derece önemlidir. Ancak tarife dönük ve sadece anlatım şeklindeki eğitimden kaçınılarak, göze ve kulağa hitap eden uygulamalı bir eğitim sistemi tatbik edilmelidir.Önlemler yerine getirilmediği zaman doğabilecek sonuçların ekonomik, hukuki ve cezai yönleri bu kişilere yeterince vurgulanmalıdır.

 

SONUÇ

Ülkemizde “İş Güvenliği Mühendisliği” kavramı henüz uygulamaya geçirilmemiş durumdadır. İş güvenliği mühendisliği uygulamasında, iş yerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliğine yönelik tüm önlemlerin alınması ve eğitimlerin verilmesi yer almaktadır. Ülkemizde henüz uygulamada kabul görmemiş bu kavram, gelişmiş ülkelerde iş kazalarının en aza indirilmesinde büyük bir rol oynamaktadır. Ayrıca işletmelerde  uygulamaların tarafsız kamu kurumu niteliğindeki kuruluşların denetiminde uzman mühendislerince yapılmasının sağlanması için ivedilikle önlem alınmalı ve konuyla ilgili gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı, kontrollerin uzman olmayan teknik elemanlarca yapılması engellenmelidir.

İş güvenliğinin temel amacı, işyerlerinde ve çevresinde toplumun sağlığını tehdit eden/edecek olan tüm zararlı etkilerin ortadan kaldırılması ve güvenli bir işyeri ortamının sağlanmasıdır. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği konusu çok yönlü bir çalışmayı gerektirmektedir. Bu çalışmalar sırasında tıp, fizik, kimya, mühendislik, matematik, iktisat, istatistik, sosyoloji, psikoloji, ergonomi gibi bilimlerden yararlanılır. İş güvenliği, çalışma alanlarındaki tüm işkollarında zorunlu olduğundan farklılıklar gösteren işkollarında kapsamlı bilgi birikimini gerektirir.

ÇAYKUR ÇALIŞANLARINA İŞ GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ

Çay işletmeleri Genel Müdürlüğü fabrikalarında çalışan 31 mühendise 6-10 Temmuz 2009 tarihleri arasında  iş güvenliği eğitimi veriliyor. Eğitime katılanlara "Katılım Belgesi" verildi.

Ülke ve toplum yararları doğrultusunda iş kazalarının engellenmesi, işçi sağlığının ve iş güvenliğinin korunmasına ilişkin teknik, idari ve hukuki yönden yapılması gerekenler ve iş güvenliği önlemlerine yönelik hizmetlerin gerçekleştirilmesinde ve denetlenmesinde görev alacak ulusal ve uluslar arası bilimsel çalışmaları ve yeni gelişmeleri takip eden, mesleki etik kurallarına uygun olarak çalışacakların bilgi birikimlerinin geliştirilmesinde katkıda bulunmak ve belgelendirilmelerini sağlamak üzere ÇAYKUR da çalışan 16 Üniversite Mezunu personele 17-19 Mart tarihleri arasında Eğitmen Kasım ADALI Makina Mühendisi (A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı)tarafından verildi.

Çaykurda daha önce 31 üniversite mezununa bu eğitim verilmişti.Son eğitim ile birlikte  Toplam 47 personel iş güvenliği eğitimi almış oldu.Bilindiği üzere daha öncede 29 makine mühendisi iş güvenliği yetkili mühendisi eğitimi almıştı.

Etkinliklerin Devamı için Tıklayın !