Okunuşu:
Bismi’llâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm
(1) Yâsiyn (2) velkur'ânilhakiym ( 3) inneke leminelmürseliyne ( 4) alâ
siratin müstekiym (5) tenziylel aziyzirrahiym ( 6) litünzire kavmen mâ
ünzire abâühüm fehüm gafilûn ( 7) lekad hakkalkavlü alâ ekserihim fehüm
la yü'minun (8) inna cealnâ fiy a'nakihim aglâlen fehiye ilel'ezkani
fehüm mukmehun ( 9) ve cealna min beyni eydiyhim sedden ve min halfihim
sedden feagseynahüm fehüm lâ yübsirun ( 10) ve sevaün aleyhim eenzertehüm
em lem tünzirhüm lâ yü'minun ( 11) innema tünzirü menittebe azzikre ve
hasiyer rahmane bilgayb febessirhü bimagfiretin ve ecrin keriym ( 12)
inna nahnü nuhyilmevta ve nektübü ma kaddemu ve asarehüm ve külle sey'in
ahsaynahü fiy imamin mübiyn ( 13) vadrib lehüm meselen ashabel karyeh
izcaehel mürselun ( 14) iz erselna ileyhimüsneyni fekezzebuhüma feazzezna
bisalisin fekalû inna ileyküm mürselun ( 15) kalu mâ entüm illâ beserün
mislüna ve mâ enzelerrahmanü min sey'in in entüm illâ tekzibun ( 16) kalu
rabbüna yalemü inna ileyküm lemürselun ( 17) ve ma aleyna illelbelagul
mübiyn ( 18) kalû inna tetayyerna biküm lein lem tentehu lenercümenneküm
ve leyemessenneküm minna azabün eliym ( 19) kalu tairüküm meaküm ein
zükkirtüm bel entüm kavmün müsrifun ( 20) ve cae min aksalmediyneti
recülün yes'a, kale ya kavmit tebiul mürseliyne ( 21) ittebiu men lâ
yes’elüküm ecren vehüm mühtedun ( 22) ve maliye la a'büdülleziy fetareni
ve ileyhi türceun ( 23) eettehizü min dunihi aliheten in yüridnir rahmanü
bidurrin lâ tugni anniy sefaatühüm sey'en ve lâ yünkizune ( 24) inniy
izen lefiy dalâlin mübiyn ( 25) inniy amentü birabbiküm fesmeun ( 26)
kiyledhulil cenneh, kale ya leyte kavmiy yalemune ( 27) bima gafere liy
rabbiy ve cealeniy minel mükremiyn ( 28) ve ma enzelna alâ kavmihî min
badihî min cündin minessemâi ve ma künna münziliyne ( 29) in kanet illâ
sayhaten vahideten feiza hüm hamidun ( 30) ya hasreten alel ibad ma
ye'tiyhim min resulin illâ kanu bihî yestehziun ( 31) elem yerev kem
ehlekna kablehüm minelkuruni ennehüm ileyhim lâ yerciun ( 32) ve in
küllün lemma cemiun ledeyna muhdarun ( 33) ve ayetün lehümül ardulmeyteh
ahyeynaha ve ahrecna minha habben feminhü ye'külun ( 34) ve cealna fiyha
cennatin min nehiylin ve a'nabin ve feccerna fiyha mineluyuni ( 35)
liye'külu min semerihî ve ma amilethü eydiyhim efelâ yeskürune ( 36)
sübhanelleziy halekal ezvace külleha mimma tünbitül ardu ve min
enfüsihim ve mimma lâ yalemun( 37) ve ayetün lehümülleyl neslehu
minhünnehare feizahüm muzlimune ( 38) vessemsü tecriy limüstekarrin leha
zalike takdiyrül aziyzil aliym ( 39) velkamere kaddernahü menazile hatta
a'dekel urcunil kadiym ( 40) lessemsü yenbegiy leha en tüdrikel kamere ve
lelleylü sabikun nehar ve küllün fiy felekin yesbehun ( 41) ve ayetün
lehüm enna hamelna zürriyyetehüm fiyl fülkil meshuni ( 42) ve halakna
lehüm min mislihî ma yerkebun ( 43) ve in nese' nugrikhüm felâ sariyha
lehüm ve lâ hüm yünkazune ( 44) illâ rahmeten minna ve metaan ilâ hiyn
( 45) ve iza kiyle lehümütteku ma beyne eydiyküm ve ma halfeküm lealleküm
türhamune ( 46) ve ma te'tiyhim min ayetin min ayati rabbihim illâ kanu
anha mu'ridiyn ( 47) ve iza kiyle lehüm enfiku mimma rezekakümullahü,
kalelleziyne keferu, lilleziyne amenû enutimü men lev yesaullahü
at'ameh, in entüm illâ fiy dalâlin mübiyn ( 48) ve yekûlûne meta
hazalva'dü in küntüm sadikiyn ( 49) ma yenzurune illâ sayhaten vahideten
te’huzühüm ve hüm yehissimun ( 50) felâ yestetiyune tavsiyeten ve la ilâ
ehlihim yerciun ( 51) ve nüfiha fiyssuri feizâhüm minel'ecdasi ilâ
rabbihim yensilun ( 52) kalu ya veylena men beasena min merkadina haza ma
veader rahmanü ve sadekalmürselun ( 53) in kanet illâ sayhaten vahideten
feizahüm cemiyun ledeyna muhdarun ( 54) felyevme lâ tuzlemü nefsün sey'en
ve lâ tüczevne illâ ma küntüm ta'melun ( 55) inne ashabel cennetil yevme
fiy sügulin fâkihun( 56) hüm ve ezvacühüm fiy zilâlin alel'erâiki
müttekiun ( 57) lehüm fiyha fâkihetün ve lehüm ma yeddeun ( 58) selâmün
kavlen min rabbin rahiym ( 59) vemtazul yevme eyyühel mücrimun ( 60) elem
ahad ileyküm ya beniy ademe en lâ ta'büdüs seytan innehu leküm adüvvün
mübiynün ( 61) ve enibüduniy, haza siratun müstekiym ( 62) ve lekad edalle
minküm cibillen kesiyra efelem tekunu ta'kilun ( 63) hazihî
cehennemülletiy küntüm tuadun ( 64) islevhel yevme bima küntüm tekfürûn
( 65) elyevme nahtimü ala efvahihim ve tükellimüna eydiyhim ve teshedü
ercülühüm bimâ kânu yeksibûn ( 66) velev nesâu letamesna alâ ayünihim
festebekussirata feenna yübsirun ( 67) velev nesaü lemesahnahüm alâ
mekanetihim femestetau mudiyyen ve lâ yerciun ( 68) ve men nüammirhü
nünekkishü fiylhalk, efelâ ya'kilun ( 69) ve ma allemnahüs si're ve ma
yenbegiy leh, in hüve illâ zikrün ve kur'ânün mübiyn ( 70) liyünzire men
kane hayyen ve yehik kalkavlü alelkafiriyne ( 71) evelem yerev enna
halakna lehüm mimma amilet eydiyna enamen fehüm leha mâlikun ( 72) ve
zellelnaha lehüm feminha rekubühüm ve minha ye'külun ( 73) ve lehüm fiyha
men'afiu ve mesarib efelâ yeskürune ( 74) vettehazu min dunillâhi
âliheten leallehüm yünsarun ( 75) lâ yestetiyune nasrehüm ve hüm lehüm
cündün muhdarun ( 76) felâyahzünke kavlühüm, innâ na’lemü ma yüsirrune ve
ma yulinun ( 77) evelem yerel'insanü enna halaknahü min nutfetin feiza
hüve hasiymün mübiyn ( 78) ve darebe lena meselen ve nesiye halkah kale
men yuhyiylizame ve hiye remiym ( 79) kul yuhyiyhelleziy enseeha evvele
merreh ve hüve bikülli halkin aliymün ( 80) elleziy ceale leküm mines
seceril'ahdari naren feiza entüm minhü tukidûn ( 81) eveleyselleziy
halekassemavati vel'arda, bikâdirin alâ en yahlüka mislehüm, belâ ve
hüvel hallâkul aliym ( 82) innema emrühû iza erade sey’en, en yekule lehu
kün, feyekun ( 83) fesübhanelleziy biyedihî melekûtü külli sey'in ve
ileyhi türceûn. |
Anlamı:
Rahman, Rahim olan Allah'ın adıyla
1. Yâ-sîn.
2. Kurân hikmettir.
3. Kesinlikledir ki, sen gönderilen Resûllerdensin
4. Sıratı müstakîm üzerindesin.
5. Azîz ve Rahîm indinden inzal olmuştur (Kurân).
6. Ataları korkutulmamış olan ve bu yüzden gaflet içinde kalan bir kavmi
uyarasın diye inzâl olandır.
7. Ant olsun ki ekseriyetiniz üzerinde hakkin hükmü vardır. İman
etmezler.
8. Biz bunların boyunlarına, çenelerine kadar boyunduruk vurduk, bu
yüzden dik başlılardır.
9. Biz onların önlerine, arkalarına setler koyduk. Gözlerini bağladık.
Artik onlar göremezler.
10. Onları uyarsan da, uyarmasan da iman etmezler.
11. Sen yalnız kabul edenleri, zikre uyanları ve Rahmân’dan hasyet
duyanları gayblari ile uyarabilirsin. Onları bağışlanma ve sonsuz ecir
ile müjdele.
12. Kesinlikle biziz ölüleri dirilten; onların bütün fiillerini,
bıraktıkları her izi, yazarız. Biz her şeyi apaçık bir şekilde bir
kitapta kayda geçmişizdir.
13. O yerleşim bölgesinin halkını hatırlat, ki onlara Resûller gelmişti.
14. Hani, biz o halka, iki Resûl göndermiştik, ki onların ikisini de
yalancı saymışlardı da, bir üçüncüsüyle desteklemiştik. Onlar hep
beraber "Biz size gönderilmiş elçileriz" dediler.
15. Dediler; "siz de bizim mislimiz üzere beşerden başka bir şey
değilsiniz. Rahman bir şey inzal etmemiştir." Hem siz, sırf yalan
söylüyorsunuz.
16. Dediler (resûller); Rabbimiz bilendir, elbette biz size gönderilmiş
Resûlleriz.
17. Bize düsen size açık seçik tebliğde bulunmaktır.
18. Siz bize uğursuzluk getirdiniz; vazgeçmezseniz, sizi taslarız ve
bizden azaba yol açacak olaylarla karsılaşırsınız.
19. Uğursuzluk kendinizdendir, dediler (resûller). Tavsiyelerimizi
uğursuzluk diye mi anlıyorsunuz. Hayır, siz haddi asan bir
topluluksunuz.
20. Şehrin bir ucundan koşarak gelen adam seslendi: Ey kavmim, Resûllere
uyun!..
21. Sizden bir karşılık istemeyen, hidâyet üzere olanlara uyun.
22. Nasıl kulluk etmem ki beni bu şekilde yaratan Allâh'a; ki O'na
döneceksiniz.
23. Tanrılar mi edinmemi istiyorsunuz!.. Rahman bana bir zarar dilerse,
benim için şefaâtleri faydasızdır, beni kurtaramazlar.
24. Tanrı edinirsem, kesinlikle açık seçik sapmış olurum.
25. Muhakkak ben rabbinize iman ettim. Bunu duyun.
26. Ona, cennete gir, denildi. Keşke kavmim bileydi, dedi.
27. Rabbimin beni bağışladığını ve ikrâm görenlerden olduğumu.
28.Ondan sonra kavminin üzerine gökten asker indirmedik; indirecek de
değildik.
29. Onlara bir sayha yetti!.. Bir anda yok oldular.
30. Ne yazık su kullara ki, onlara bir peygamber geldiğinde, onunla alay
ederler.
31. Görmüyorlar mi, kendilerinden önce biz nice nesiller helâk ettik,
peygamberleri değerlendirmedikleri için; ki onların geri dönüsü
söz konusu değildir.
32. Onların hepsi de huzurumuza getirileceklerdir.
33. Su ölü toprak onlara bir ibrettir!.. Onu canlandırır, taneler
yetiştiririz de yerler.
34. Hurmalıklardan, bağlardan bahçeler yarattık; pınarlar fışkırttık.
35.Bunların meyvelerinden ve ürettiklerinden yesinler diye.
Şükretmeyecekler mi?
36. Yerden oluşan şeylerden, nefislerinden ve daha bilmedikleri
şeylerden çiftleri yaratan Allâh sübhandir.
37. Gece de onlar için bir ibrettir. Gündüzün ışığını çektiğimizde
zulmet içinde kalırlar.
38. Güneş de yörüngesinde istikrarlıdır. Bu Azîz ve Alîm olanın
değerlendirişidir.
39. Aya da bir yörünge takdir ettik. O bu yörüngede ilerlerken eğri
hurma dalı gibi görünür.
40. Ne güneş aya yetişir ne de gece - gündüz ayni anda oluşur. Hepsi de
kendi yörüngelerinde dönerler.
41. Onların evlâtlarıyla dolu gemilerin taşınmaları da bir ibrettir.
42. Ve daha bunun gibi binecekleri nice şeyleri yarattık.
43.Dilemiş olsaydık onları batırırdık da, ne kimse yardımlarına
koşabilirdi, ne de kurtulabilirlerdi.
44. Ancak bir rahmet olarak bir zamana kadar yasamalarını istedik.
45. Önünüzden ve arkanızdan korunun ki rahmete eresiniz, (dendiğinde yüz
çevirirler).
46. Onlara bir Allâh âyeti gönderilince, yüz çevirirler.
47. Onlara, Allâh’ın size verdiği riziktan başkalarına da bağışlayın
dendiğinde, gerçeği örtücüler, iman ehline -Allâh dileseydi onlara da
verirdi. Siz aldanıyorsunuz, gerçeği göremiyorsunuz’ derler.
48. -Sözünüz doğru ise, ne zaman tehdidiniz yerine gelecek’, derler.
49. Onların beklediği tek bir sayhadir ki, onları birbirleriyle
çekişirken götürüverir!..
50. Artik ne bir şey vasiyet edebilirler, ne de ailelerinin yanına
dönebilirler.
51. Sûr üfürülür. Kabirlerinden çıkarak Rablerinin hükmüne yönelirler.
52. Eyvah, bizi kabirlerimizden kim çıkarttı, derler. Rahmân’in vaadidir
bu; ve Resûller gerçeği söylemiştir.
53. O tek sayhadir, hepsi toplanıp huzurumuzda olacaklardır.
54. Bugün hiç kimse haksızlıkla karsılaşmayacak, sadece yaptıklarının
neticesine erecektir.
55. O gün cennetlikler nimetler içinde saadettedirler.
56. Kendileri de esleri de gölgeler altında tahtlara yaslanmışlardır.
57. Orada (yaptıklarının) meyvelerine nâil olur, her istediklerini
bulurlar.
58. Rahîm olan rabbin selâmeti üzerlerindedir.
59. Ey suçlular, bugün sizler bir tarafa ayrılın.
60. Ey Ademoğulları, Şeytana (cinlere) kulluk etmeyin!.. O size açık
seçik düşmandır!..
61. Bana kulluğa devam edin!.. Gerçek yol budur.
62. And olsun ki onlar, içinizden pek çoğunu gerçekten saptırmıştır. Niçin
aklinizi kullanmadınız?..
63. İste bu (yaptığınızın karşılığı) vaat olunan cehennemdir!..
64. Gerçeği örtmenizin karşılığı girin oraya!..
65. O günde, onların ağızlarını mühürleriz; kazandıklarını elleri
konuşur ve ayakları şahâdet eder de onları yalanlar.
66. Dilersek gözlerini kör ederiz de, yolda koşuşup kalırlar. Yolu nasıl
görürler ki?
67. Eğer dileseydik, onların durdukları yerde kalıplarını değiştirirdik,
ne ileri gidebilirlerdi ne de geri!..
68. Kime uzun ömür verirsek, hayati basa doğru geriliyor. Akıllarını
kullanmazlar mi?..
69. O'na biz, şiir öğretmedik ve yakışmaz da! O apaçık zikir ve
Kurân'dır;
70. Dirileri uyarır, gerçeği örtenlerin de karşılığını almalarını sağlar!..
71. Onlar görmüyorlar mi, ellerimizin eseri olan davarlar yarattık,
sahiplendiler.
72. Bu davarları emirlerine verdik, kimine binerler, kimini yerler.
73. Bunlarda onlar için çeşitli faydalar vardır, içerler; şükretmezler
mi?..
74. ONLAR ALLAH'I BIRAKIP TANRI EDİNDİLER YARDIMI OLUR DÜŞÜNCESİYLE.
75. Asla yardim gelmez!.. Kendileri ona hazırlanmış ordu olurlar.
76. Lafları seni mahzûn etmesin!.. Biz onların içlerindekini de
dışlarındakini de iyi biliriz.
77. İnsan, bir spermden yaratıldığını görmüyor da bize düşmanlığa
kalkışıyor!..
78. Yaradılışını unutarak, -çürümüş bu kemikleri kim canlandırır’ diye
misal getirdi!..
79. De ki; onları ilk önce kim yarattıysa, O!.. Yaratmanın tüm sistemini
O bilir!..
80. Size yeşil ağaçtan ateş çıkartan O’dur ki, bu ateşle yakarsınız!..
81. Göklerle yeri yaratan, bir benzerini daha yaratamaz mi? Elbette
yaratır!.. Her şeyi mükemmel bilir!..
82. Bir şeyin olmasını irade etti mi, "OL" der ve o şey olur.
83. Her şeyin orijinini elinde tutan Subhandir ki. O'na döneceksiniz. |
YÂSİN-Î ŞERİF'TEN SONRA OKUNACAK DUA
Ey cûd u keremine nihayet olmayan, kullarını lütuflarından
mahrum bırakmayan Ulu Allah!
Ya Rab! Divanına geldik, yalvarıyor, dualarımızın makbul
olmasını niyaz ediyoruz. Habibin aşkına kabul eyle, ya Rabbi!... Bütün
günahlarımızı bağışla. Yaptıklarımızdan dolayı bizi cezalandırma, ya Rabbi!...
Okuduğumuz Yâsîn dudaklarımızdan çıkan âmîn seslerinden hasıl
olan manayı aziz peygamberine arzediyor, kendisinden şefaat bekliyoruz, kabul
eyle ya Rabbi!... Sâir peygamberlerin, sahabelerle Salihlerin de ruhlarını şâd
eyle, ya Rabii!
Onların lütuf ve kereminle, tilavet ettiğimiz Yâsîn-i Şerif
vesilesiyle rahmet ve merhametinle doyur, ya Rabbi!... Azab içinde kıvrananları,
müşkül durumda bulunanları, Yâsîn-i Şerif hürmetine sen kurtar, ya Rabbi!...
Yavrularımızı salih kimselerden, ana baba sözü dinleyenlerden
eyle, ya Rabbi!... Evlerimize huzur, gönüllerimize nur yağdır, ya Rabbi!..
Hastalarımıza şifa, dertli olanlara deva, borçlu olanlara edalar nasib eyle, ya
Rabbi!.. Yüzlerimizin karasına bakma, bizi nârına atıp da yakma, ya Rabbi!..
Okuduğumuz Yâsînlerin kabulü, ana babalarımızın ilahi afla huzuru için
el-Fâtiha...
Yâsîn Şerif'i Okumanın Fazileti:
Allah Resulü (sav) buyuruyor:
"- Yâsîn, Kurân'ın kalbidir. Muhakkak o, bütün dertlere şifadır."
"- Kim Yâsîn-i Şerif'i Allah'a yönelerek tam bir itikat ile korusa
geçmiş günahları affolunur. Onu ölülerinizin yanında okuyunuz."
" -Allâhâ ve ahireti dileyerek bir kimse
Yâsîn'i okursa, Allâh kendisini mutlaka bağışlar. Ölülerinize Yâsîn
okuyunuz." "-Yâsîn-i Şerif'i bir defa okuyan kimse Kuran'ı on defa
hatmetmiş gibidir." "-Gece yatmadan evvel Yâsîn okumayı âdet edinen kişi, gece öldüğü
takdirde ŞEHİT olarak ölür."
"-Yâsîn Suresi'ni sabahleyin okuyan, akşama kadar ferah içinde
olur. akşamleyin okuyan da sabaha kadar ferah içinde olur" (el-İtkân)
"-Şüphesiz ki her şeyin bir kalbi vardır. Kurân-in kalbi de
Yâsîn sûresidir.
"-Yâsîn-i Şerif'i çokça okuyunuz; çünkü onda on bereket
vardır.
1. Onu aç olan biri okursa mutlaka doyar.
2. Çıplak kişi okursa, mutlaka sırtına giyecek bir elbise bulur
3. Bir bekar okursa mutlaka evlenir.
4. Korkan kimse okursa, korktuğundan emin olur;
5. Dünya isinden üzülenin üzüntüsü zail olur;
6. Yolculuk halinde olan, yol sıkıntısından kurtulur;
7. Kaybı olan, kaybettiğine kavuşur;
8. Bir ölünün ruhuna okunursa muhakkak azabı hafifler.
9. Susuz okuduğunda, susuzluğunu giderir;
10. Hasta okuduğunda, eceli gelmemişse, şifa bulur." |