HAFTANIN FIKRALARI ::-))
GİTMİŞ OL:=))
Adam elindeki son 500 dolarla kumar oynamaya karar verir ve
LasVegas'ın yolunu tutar... Ve inanılmaz bir talih; tam 3 milyon dolar
kazanır. Hemen otel yönetiminin kendisine tahsis ettiği kral dairesine
çıkar ve karısına telefon eder: - "Hayatim, evde misin?" - "Evet kocacığım." - "İyi. Hemen hazırlan o zaman. Çabuk bavulunu hazırla. Kumarhanede tam 3 milyon dolar kazandım." - Kadın sevinç dolu bir çığlık atar ?Ayyyyyyyyyyy harikasın!! Hemen hazırlanıyorum.. Peki ama nereye?? Paris?; Karayipler?; Acapulco?; Guney Amerika?..." - Adam cevap verir: ? Umurumda değil. Sadece eve döndüğümde çoktan gitmiş ol . |
AKILLI SARIŞIN:=))
Delikanlı uçakta güzel bir sarışının yanına düşmüş.Hemen sarkmış
sarışına; 'yan yana otururken muhabbet edilirse seyahat çok kısa
sürer,hadi konusalım ' demiş. Sarisin okuduğu kitabi yavaşça kapatarak 'ne üzerine konuşmak istersin' demiş. Delikanlı 'valla bilmem ki ....mesela nükleer enerjiye ne dersin?' Sarisin; 'enteresan bir konu, olabilir , ama önce sana bir soru sorayım...At inek ve geyik ayni şeyi yerler..yani ot...ama çıkartırlarken geyik küçük parçalar halinde, inek lappadanak parçalar halinde, at da pişmaniye topları gibi çıkartır. Nedenolduğunubiliyor musun ? ' delikanlı ; 'valla en ufak bir fikrim yok' demiş, bunun üzerine sarisin; ' bir b.ktan anlamazken nükleer enerjiyi nasıl tartışabileceğini zannediyorsun ?' |
Kaşıntı...
Adam melon şapkasının üzerinden kafasının
kaşımaya çalışan bir başka adam görmüş ve yanına
giderek: |
SERÇE Serçenin biri bir bahar günü dalgın dalgın uçuyormuş. Bir anda farketmiş ki, bir yolun bir metre üstünde uçuyo ve karşıdan da motorsikletli bir adam geliyo. Her ikisi de çarpışmayı engellemek için ellerinden geleni yapmışlar...ama nafile... Serçe "çotaaank" diye kaska çarpıp düşmüş. Şimdi, motorcu sıkı bi hayvansever ya,doğal olarak hemen atlamış motordan;koşmuş serçenin yanına.Serçe baygın yatıyo.. kıyamamış,bırakamamış yolda;almış getirmiş eve. Eskiden kalma bi de kafesi var evde..baygın serçeyikafesin içine güzelce yerleştirmiş.. yanına da az biraz su,az biraz ekmek koymuş, vurmuş kafayı yatmış.... Bizim serçe bi müddet sonra ayılmaya başlamıs.. Daha tam seçemiyo ortalığı.. hafif bulanıklık var yani...Bi bakmıs ki parmaklık, ekmek, su falan var bulunduğu yerde... Birden dank etmiş vaziyet: Hassittiir!!! laan motorcuyu öldürmüşüz... |
PAPAGAN Adamın biri is dönüsü posta kutusunda telefon faturasını görür. Bir bakar ki fatura tutarı 3 bin YTL. Beyninden vurulmusa döner. Hemen ayrıntılı fatura ister.Fatura gelir. Aranan bütün numaralar adamın arkadaslarına ve dostlarına aittir. Adam "Bu nasıl olur? Ödeyecegiz mecburen" der.. O sırada gözü papaganına takılır. Bir an tereddüt eder. Gece papaganı gözlemeye karar verir. Herkes uyuduktan sonra papağan kafesinden çıkar ve telefonun basına gidip rehberi açar, adamın arkadaslarını tek tek arayıp saatlerce konusur. Adam sinirden çıldırmıs bir sekilde papaganı yakalar ve kanatlarından duvara çiviler. Papagan çarmıha gerilmis bir vaziyette duvarda asili kalmıstır. Adam papaganı azarlar; "Bir hafta burada böyle asılı kal da aklın basına gelsin. Çek bakalım cezanı." Adam gittikten sonra Papagan bir bakar tam karsı duvarda çarmıha gerilmis isa durmakta. Hemen muhabbet baslar; "Birader sen ne kadardır buradasın?" "2005 yıldır buradayım" der İsa. Papagan hayretler içinde kalır; "Ohaaaa!!!! Nereyi aradın lan öyle !!" |
BURDAN DUYULMUYOR Papaz ,iki metre ilerisinde duran zangoça sormuş . |
KÖTÜ NİYET YOK !
Adamin biri belediye otobüsünde ayakta giderken genç güzel bir hanimin yani
bosalir Ve oturmak için izin ister. |
69 POZİSYONU Temelin karisi bi filmde
69 pozisyonunu gorur ve denemek ister. |
SPAGETTİ
Bir doktor, hemşiresi ile buluşmalara başlar. |
DO NOT PANIC Amerikalilar yeni bir uçak gelistirmisler. Ve bu uçagi denemek icin Arabistan'a götürürler. Bir arap pilotunu uçaga bindirirler ve uçak havalanir. Arap pilotu uçagi kullanirken 4 motordan biri patlar. Göstergelerde "Don't panic.This is American technology" yazisi görülür. Pilot rahatlar. Daha sonra bir motor daha patlar ve göstergede ayni yazi görülür. Biraz sonra iki motor ayni anda patlar ve hiç motor kalmayinca arap pilot panikler. Tam bu esnada göstergelerde "Don't panic.This is American technology" yazisi görülür ve uçak kendi kendine rahat bir sekilde yere iner. Araplar sasirir ve kendileride böyle bir uçak yapmaya karar verirler.Yaptiklari uçagi Amerikalilara denetmek için bir Amerikan pilotunu uçaga bindirirler. Uçak kalktiktan birkaç dakika sonra bir motor patlar. Gostergelerde "Don't panic.This is Arabic technology" yazisi görülür. Birkaç dakika sonra 2. Motorun patlamasiyla ayni yazi göstergede görününce pilot!
"Ulan bizim uçagin aynisini taklit
etmisler. Ne taklitçi adam yav bunlar" dedikten sonra kalan 2 motorda patlayinca
uçagin kendiliginden yere "Don't panic.This is Arabic technology. Please repead after me; Eshedu enla ilahe illallah, ve eshedu..." |
TETİKÇİ ! Mafya
babasına haraçlarını daha güvenli toplaması için özellikle sağır ve dilsiz yeni
bir tetikçi bulunur. Ne de olsa yakalandığında ağzı var dili yok! Tabir caizse
polise ötme olanağı da yok. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark edince,
tetikçiyi çekiverir kenara. Derhal işaret dilini bilen aile tercümanını da
çağırırlar, başlarlar sorgulamaya. |
INSAATCI FIKRASI Şantiyelerden birinde bir işçi viziteye çıkıp haftalardır tuvalete çıkamadığını söylemiş.. Doktor muayene edip, amelenin külotunu indirmiş ve yüzükoyun masaya yatmasını istemiş, adam denileni yapınca Doktor içeriden getirdiği beyzbol sopasını 3-4 kere sertçe indirmiş amelenin ...ıçının ortasına, "Tamam" demiş sonra, "Şimdi tuvalete gidin". Birkaç dakika sonra tuvaletten rahatlamış şekilde çıkan amele, "Sağol doktor bey.." demiş, "Hep böyle olabilmek için ne yapmalıyım?.." "Birşey yapmana gerek yok.." demiş doktor, "Tuvaletini yaptıktan sonra çimento torbasıyla silme yeter..!" |
TÜPRAŞ İZMİR RAFİNERİSİ Karadenizliler, bir konferans duzenlerler.Bu konferansa konusmaci olarak unlu bir Amerikali bilim adami da davet edilir. Amerikali konuk,bir hafta erken gelir, hem tatil yapar hem de Turkleri yakindan tanima firsati bulur. Karadenizliler ile Amerikali bilim adami hemen her konuda anlasirlar, uyum icinde konferans biter. Ayrilik gunu gelir, Karadenizlileri alir bir dusunce. Biz bu degerli bilim adamina ne alalim? Aralarinda toplanirlar, baskan konunun onemini vurgulamak icin der ki: Biz bu Turk dostu, degerli bilim adamina nasil bir hediye alalim ki bizi unutmasin? Hem kullanisli bir sey olsun, hem her eline aldiginda bizi hatirlasin? Salonda kisa bir sessizlik olur, arka siralardan Temel elini kaldirir: "Sünnet ettirelim..! " |
KİMİNLE YATTIN ? Bir
kasabada bir delikanli, kiliseye gitmis günah çikartmak için. |
Herkesi Taniyan Kadin
Bir mahkeme salonu düsünün... Bir davada taniklik etmesi için kürsüye yasli bir teyzeyi çagirirlar.. Kadin yerine oturur ve davalinin avukati kadina yaklasir... -"Bayan Jones.. Beni taniyor musunuz?" Yasli teyze cevap verir: -"Ah evet Bay Williams sizi çocuklugunuzdan beri taniyorum..siz taa o zamanlar bile aileniz için tam bir bas belasiydiniz..sürekli yalan söylüyorsunuz, karinizi komsunuzla aldatiyorsunuz, en yakinim dediginiz insanlarin arkasindan konusuyorsunuz, 2 dolar fazla kazanmak için herkesi satarsiniz..." Davalinin avukati basta olmak üzere bütün salon sok olur.. Adam ne yapacagini bilemez bir halde kadina tekrar sorar: -"Peki Bayan Williams,ya karsi tarafin avukatini taniyor musunuz?" Kadin yine cevaplar: -"Elbette taniyorum.. çocuklugunda ona dadilik yapmistim.. Tembel,ödlek ve alkolik adamin tekidir..etrafinda bir tek dostu yoktur ve herkes onun hala geceleri altina kaçirdigini söylüyor.." Yine herkes şokta.. bütün salonu bir ugultu kaplar.. hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafin avukatini da kürsüye cagirir..Ve ikisine de egilmelerini söylerek kulaklarina sunu fisildar... "Eger bu kadina beni taniyip tanimadigini sorarsaniz ikinizi de harcarim. Tanidikla is yapmamak lazim |
YAŞLI DOKTOR !
Yasli doktor kasabayi terketmek uzereyken yerine gelen genc doktoru almis hastalarini tanistirmak uzere evden eve dolastirmaya baslamis. İlk girdikleri evde bir kadin: - "Doktorcugum çok mide agrisi çekiyorum" demis. Eski doktor da; - "Bence biraz fazla meyva yiyorsunuz da ondan..." demis. Disari çiktiklari vakit yeni doktor "Abi" demis, "Kadini muayene bile etmeden nasil böyle bir neticeye vardin ?" Yasli doktor anlatmis: "Oglum, numaradan gözlügümü yere düsürdüm bir de baktim ki yatagin alti meyva kabuklari ile dolu.." Ikinci evdeki hastayi genç doktorun muayene etmesine karar vermisler. Bu evdeki kadin "Çok halsizim" deyince doktor > - "Belki de Kilise faaliyetleriniz sizi çok yoruyor, biraz ara verin" demis. Disari çikmislar yasli doktor genç doktora ; - "Dogru söyledin" demis "Bu kadin kiliseden disari çikmaz. Ama nasil anladin?" Genç doktor ; - "Ben de çaktirmadan yatagin altina baktim ve kilisenin papazini gördüm" |
TANRIYA KRIGINIM !
BIR KÖYÜN CAMISINDE IMAM CEMAATE
VAAZ VERMEKTEDIR.ANSIZIN ICERI DALAN BIR KÖYLÜ KÖYÜ SEL |
AKILLANDI :))
Kızılderililerin genç reisi 18 yaşına geldiğinde canı kadın
ister. Kabilenin büyücüsüne gider, der ki: |
GÖRDÜM...!!
Yasli doktor kasabayi terketmek uzereyken yerine gelen genc doktoru almis hastalarini tanistirmak uzere evden eve dolastirmaya baslamis. Ýlk girdikleri evde bir kadin: - "Doktorcugum çok mide agrisi çekiyorum" demis. Eski doktor da; - "Bence biraz fazla meyva yiyorsunuz da ondan..." demis. Disari çiktiklari vakit yeni doktor "Abi" demis, "Kadini muayene bile etmeden nasil böyle bir neticeye vardin ?" Yasli doktor anlatmis: "Oglum, numaradan gözlügümü yere düsürdüm bir de baktim ki yatagin alti meyva kabuklari ile dolu.." Ikinci evdeki hastayi genç doktorun muayene etmesine karar vermisler. Bu evdeki kadin "Çok halsizim" deyince doktor - "Belki de Kilise faaliyetleriniz sizi çok yoruyor, biraz ara verin" demis. Disari çikmislar yasli doktor genç doktora ; - "Dogru söyledin" demis "Bu kadin kiliseden disari çikmaz. Ama nasil anladin?" Genç doktor ; - "Ben de çaktirmadan yatagin altina baktim ve kilisenin papazini gördüm" |
GÖT İSTER :::=)
Mafya
babasi haraçlarini toplamasi için yeni bir
tetikçi buldu. Seçtigi adam sagir ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi
yakalanirsa polise fazla bir sey anlatmasi mümkün olamaz, diye düsünüyordu. |
HAVLU SALLAMA !! Orta yasin üstünde bir yahudi (yaslica), Genç ve güzel bir yahudi hanıma asik olmus. Kadin da bu aska, askla cevap vermis. Birbirlerini çok sevmisler.. ve evlenmisler. Kocasi esini hep mutlu etmek düsüncesi tasiyormus.. Ancak sex olarak mutlu edemedigini görüp, karisina problemini açmis... "Ne yapalim?.....Rabbiye soralim.." kararini almislar.. (Rabbi: Din adamlarina verilen isim). Olaylarini Rabbiye açmislar..Rabbi derhal bir tavsiyede bulunmus: "Genç bir kisi sizin üzerinizden bir havlu ile, havluyu saga sola sallayarak esinti yapsin!..." Havlu sallayacak genç bir adam bulmuslar.. Genç adam, onlar sevisirken havluyu sallamis...sallamis...ancak sevgililer yine mutlulugu tadamamislar.. Tekrar Rabbiye gitmisler : "Ne yapalim?.." demisler. Rabbi bir süre düsünmüs!..Kocaya: "Bir de havluyu sen sallayarak deneyin" demis... Iki sevgili evlerine dönmüsler ve Rabbinin tavsiyesini dinlemisler, havluyu koca sallamis, kocanin yerine genç adam geçmis... Tabii sonuç müthis olmus, yer gök inlemis ve koca, karisinin memnuniyetini ve mutlulugunu görerek; genç adama dönmüs...biraz da küçümseyici bir tavirla : "GÖRDÜN MÜ KOÇUM?..... HAVLU BÖYLE SALLANIR!..." |
ÖĞLEN YEMEĞİ !! Bir kari koca resim galerisini geziyorlarmis. parkta bir bankta oturmus üç
tane çiplak ve de simsiyah adamin resmini görünce hayret etmisler. |
SARIŞIN !! Asım, barda bir kadın
görür. Ama ne kadın: Sarışın bir afet. Tam bir FANTA (***** And Never Touch
Again). Kadınla bir biçimde tanışır. Ancak, kadın inat ve itinayla walkman
dinlemektedir. Asım barda neden walkman dinlediğini sorar. Kadın "Walkmanı
çıkarırsam, ölürüm" der. Asım, Fesupanallah.. diye iç geçirdikten sonra
"Niye?" diye sorar. Cevap aynıdır: "Walkmanı çıkarırsam, ölürüm". Asım ısrar
eder. Cevap hep aynıdır: "Walkmanı çıkarırsam, ölürüm". Kadın hala walkmanlidir,
Asım hala ısrar eder, cevap asla değişmez. Sevişme zamanı gelir, kadın
kulağında walkman, sevişir, beraberce çıldırırlar. Sevişme sonrasında, kadın
uyuya kalır. Asım, müthiş bir sevinçle merakını gidermek üzere kadının
kulağından walkmani çıkarır. Kadın derin birkaç nefes aldıktan sonra
boğularak ve feci biçimde can çekişerek ölür. Asım şaşkınlık ve korku
içerisinde walkmani kulağına götürür ki ne duysun: "Nefes al, nefes |
SEKRETER :)) Soğuk ve karlı bir
gecede tipiden yolunu kaybeden bir işadamı ve sekreteri arabalarını
terketmek zorunda kalırlar ve uzun bir yürüyüşten sonra üşümüş ve ıslanmış
durumdayken bir kulube bulurlar. Kulubede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir
sürü battaniye bulunmaktadır. Geceyi geçirmeye hazırlanırlar ve işadamı bir
centilmen olarak, yatağı sekreterine verir. -Ben yerde uyku tulumunda
uyurum, der. Sekreter yatağa yatar, adam uyku tulumunun içine girerek
fermuarı çeker. Bir süre sonra tam uyumak üzereyken, sekreterinin sesini
duyar |
ANGARYA OLSA ! |
ÇOK ÖZEL Temel bir gün keçinin boynuna tasma takmış gezdiriyormuş. Arkadaşı Dursun yolda onu görüp: - "Ula Temel Napiysin ?" - "Ula cörmiymisin Çöpeğimi cezdurayrum Dursun kardeşim" - "Ula Temel bunun boynuzları var" - "Valla ben onun özel hayatına karişmayrum" |
ÇADIRI ÇALDILAR !! Sherlock Holmes ve Dr.Watson birlikte kıra gider kamp kurarlar. Güzel bir yemek yiyip, bir şişe şarabı da içtikten sonra uykuya dalarlar. Birkaç saat sonda Holmes uyanır ve Watson'ı dürterek uyandırır. Watson uyku sersemidir. - Ne oldu, ne istiyorsun? Yukarı bak, ne gördüğünü söyle bana. - Bunun için mi uyandırdın? Milyonlarca yıldız işte. Peki bu sana neyi gösteriyor? Artık uykusu iyice kaçan Dr.Watson filozofça cevap verir: - Teolojik olarak tanrının kudretini ve kendi acizliğimizi görüyorum. Felsefi olarak evrenin sonsuzluğunu ve onun karşısındaki önemsizliğimizi; astronomik olarak galaksilerin, yıldızların, gezegenlerin varlığını, dünyaya benzeyen başka gezegenlerde de hayat olabileceğini; meteorolojik olarak yarın havanın güzel olacağını görüyorum. Peki sana neyi gösteriyor? Görmüyor musun ahmak, çadırımızı çalmışlar. |
DÖNME !! -Arkadaşlar kusura bakmayın biz dönmeyiz, demişler. Bunun üzerine Temel ile Dursun Romenlere dönüp : -Bu kadar yol geldikten sonra artık bizde dönmeyiz, demişler |
Fazla merak iyi değil Adam uçaktadır ve acil olarak tuvalete gitmesi gerekmektedir. Ancak her gidisinde erkekler bölumu doludur. Görevli durumun aciliyetini fark eder ve adama bayanlar tuvaletini kullanabileceğini ancak oradaki butonlarin hic birisini kullanmamasını söyler. Adam içeri girip oturur ve tuvalet kağıdı rulosunun yanında dört buton olduğunu görür. Butonlarin üzerinde sırasıyla SS, SH, PP, OTC yazmaktadır. Meraklanır ve dikkatlice SS'ye basar. Altına Sıcak Su püskürtülmektedir. "Vay, bu gerçekten güzel" der. Sıradaki SH butonuna basar. Bu defa vücut sıcaklığında hava üflenmektedir. Bayanların tuvalette uzun sure kalmalarını simdi anladım diye içinden geçirir. Artik butonlara basmakta korkulacak bir sey olmadığını düşünmektedir ve PP butonuna basar. Pudra püskürtülür. Adam her şey ne kadar da en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş der ve arkasından son olarak OTC butonuna basar... Hastanede gözünü actiginda morfinin etkisi altındadır. Hemşireyi çağırır. "Son hatırladığım ucagin bayanlar tuvaletinde siddetli bir aci hissettiğim der ve neler oldu?" diye sorar. Hemşire açıklar: "Beyefendi ne yazik ki penisiniz su an yastığınızın altinda duruyor. Çünkü tuvalette Otomatik Tampon Çıkarıcı butonunu kullanmışsınız" |
Trafik Kadin doktora gittikten sonra eve geldi ve kocasina müjdeyi verdi: - Hamileyim! Adam saskinlik içerisinde: - Imkansiz!.. Ben hep dikkat ederim... Emin olmak için doktoru ziyaret etti: - Anlayamiyorum doktor, dikkat etmistim. - Bakin bayim... Bu araba kullanirken dikkat etmeye benzer. Siz dikkat edersiniz ama baskasi gelip çarpar!.. |
Isa Seni Izliyor
Hirsiz, gecenin yarisinda bir eve girer. Karanlik koridorda, yaktigi küçük el fenerinin isiginda ilerlerken bir ses duyar, "isa seni izliyor !" Saskinlik ve korkuyla etrafina bakinan hirsiz, bir yandan da evdeki degerli seyleri aramaya devam eder. Tekrar ayni sesi duyar, "isa seni izliyor !" Bu kez hirsiz elindeki feneri çevrede gezdirmeye baslar ve bir papagan görür. "Bunu sen mi söyledin?" diye papagana sorar. Papagan, "Evet, yalnizca seni uyarmak için" der. Hirsiz, "Ne ! beni uyarmak mi! kimsin sen ? adin ne senin ?" Papagan, "Musa" diye cevap verir. "Musa !" der hirsiz, "Hangi salak bir papagana Musa adini koyar ki !?" Kus cevap verir, "Bilmiyorum. Tahminimce arkanda duran Dobermana 'isa' adini veren salak olabilir !" Yanii: Haybeye konusmamak lazim |
İÇMİYORUM İrlandalının biri her akşam bara gidip üç bira içiyormuş. Barmen bir akşam dayanamayıp sormuş.. Her akşam üç bira içiyorsunuz, niçin? İrlandalı, "Benim iki kardeşim var, üç biranın ikisini kardeşlerim için sonuncusunu da kendim için içiyorum." Bir süre sonra İrlandalı iki bira içmeye başlamış.. Bir kaç akşam sonra barmen, "Galiba kardeşlerinizden birini kaybettiniz başınız sağ olsun." demiş... İrlandalı, "Yooo sadece ben içkiyi bıraktım......" |
SINIRI GEÇTİKMİ? Bülent Ecevit’in Kullandığı Arabayi Kontrol Noktasında Trafik Polisleri Durdurur. Hüsamettin Özkan Da Ön Koltuktadır.. |